ABD'de Müslüman kadınların tarihi zaferi
Tahran, 11 Kasım 2018 - Rashida Tlaib ve Ilhan Omer. Tüm dünya bu iki Müslüman kadını konuşuyor. Her ikisi de Amerika’nın ilk Müslüman kadın kongre üyesi olarak tarihe geçtiler.
Amerika’da ara seçimlerde kadınlar tarihte hiç olmadığı kadar temsil hakkı kazandı. Temsilciler Meclisi’ne 100’den fazla kadının girebileceği söyleniyor.
Seçimin en güzel tarafı, ABD Başkanı Trump’ın Müslümanlara ve azınlıklara karşı kullandığı söylemlere karşı, seçimlerde güçlenen Müslümanların kazanımları oldu. Filistin asıllı Demokrat Rashida Tlaib, Michigan’da oyların mutlak çoğunluğunu alarak Temsilciler Meclisi’ne girdi. Somali asıllı başörtülü aday İlhan Omar da, Minnesota’da oyların çoğunluğunu alarak milletvekili oldu.
Hem Tlaib hem de Omar, Trump’ın göç politikalarına şiddetle karşı çıkıyor ve Göç ve Gümrük Muhafaza Kurumu’nun (ICE) kapatılması çağrısında bulunuyor.
Tlaib, Filistinli bir anne babanın 14 çocuğundan en büyüğü olarak Detroit’te dünyaya gelmiş. Kendisi bir sosyal güvenlik uzmanı. 2008’de de Michigan’ın ilk Müslüman kadın eyalet meclisi üyesi olmuş. Afrika kökenli Amerikalılar’ın yoğun olarak yaşadığı bir bölgeden yarışa giren Tlaib, işçi sınıfının haklarını savunan bir aday portresi çiziyor. 2016’daki Başkanlık seçiminde, dönemin Başkan Adayı Donald Trump’ı Detroit’teki konuşmasını kesen on kadar protestocudan biri olarak dikkat çekmişti. Tlaib, geçtiğimiz yıl cinsel taciz suçlamaları nedeniyle görevden ayrılan Michigan Demokratik Temsilcisi John Conyers’ın sandalyesine oturacak.
Tlaib, Trump’ın Müslüman ülkelerin vatandaşlarını etkileyen tartışmalı seyahat yasağı gibi politikalarına karşı çıkmak için kongre yarışına girdiğini özellikle beilrtiyor. ABC News’a konuşan Tlaib, “ Seçilmem tarihi bir şey olur diye girmedim. Adaletsizlikler için, Müslüman kimliklerini ve buraya ait olup olmadıklarını sorgulayan oğullarım için girdim. Asla kenarda bekleyen biri olmadım” dedi. CNN röportajında ise “Orada olmak sadece dini inancımı açığa vurmakla ilgili değil. İnsanlara İslam’ı, kamu hizmeti aracılığıyla bu kadar önemli ve etkili bir şekilde göstermek.”
Zaferi sonrası yaptığı konuşmada, meclis üyesi olarak ilk önceliğinin sivil hakları mevzuatını tanıtmak ve genişletmek olduğunu dile getiren Tlaib, Donald Trump’a gönderme yaptı ve en büyük zorbayı göndermeye hazır olduğunu söyledi.
Filistinli Tlaib, konuşmasında meclise giren kadınların isimleri saydı ve şöyle dedi: “İskenderiye, İlhan, Ayanna. Bu isimleri çok seviyorum. Evet, isimlerimizi nasıl söyleyeceğinizi öğrenmek zorundasınız.” Filistin’deki akrabalarının, seçim sonuçlarını yakından takip ettiklerini ve zaferden sonra ağladıklarını dile getiren Tlaib, Filistinli Müslüman bir kadın olarak Temsilciler Meclisinde olmaktan gurur duyduğunu ifade etti ve şunları söyledi: “Bu sonucu elde etmek için yıllarca uğraştım. Filistinli Müslüman bir kadın olarak zafer kazanmak gurur verici. Ayrıca annemdeki tutku ve merhamet bana geçmiş. O her zaman gülüyor ve insanların iyi olabileceğini düşündüğünden kendisine yönelik ırkçı davranışları bile anlamıyor. Bu da benim için her zaman ilham kaynağı oldu.”
36 yaşındaki Omar, 2016’da Minnesota’daki ilk Somali kökenli Amerikalı eyalet meclisi üyesi oldu.Ilhan Omar’ın çok çarpıcı bir hikayesi var.
Küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Somali’den kaçtıktan sonra uzun bir süre Kenya’daki bir mülteci kampında yaşamış. Daha sonra Omar ve ailesi Amerika’da Minneapolis’e yerleşmiş. Minnesota eyaletinden seçimlere giren ve Cumhuriyetçi rakibi Jennifer Zielinski karşısında galip gelip, ABD Temsilciler Meclisinin başörtülü ilk Müslüman kadın üyesi olan lhan Omar da seçim sonucunu ailesi ve destekçileriyle kutladı.
Toplanan kalabalığa konuşan Omar, ABD’ye 12 yaşında geldiğini ve ondan önce 4 yıl mülteci kamplarında yaşadığını anlatarak “Minnesota eyaleti oldukça soğuktur ama insanlarının kalpleri bir o kadar sıcaktır. Bu insanlar sadece mültecilere sahip çıkmıyor aynı zamanda onları Washington’a gönderiyor.” dedi.
Omar, zafer konuşmasında, “Bu zafer o mülteci kampındaki 8 yaşındaki çocuğun. Bu zafer, çocuk yaşta evliliğe zorlanan genç kadın için. Bu zafer, rüyalarının sınırı olduğu söyleyenen her insan için” dedi.
Elle dergisine verdiği söyleşide ise, “Temsiliyetçi demokrasilerin ne olduğunu gösterebilmek için ABD Kongresi’ne girmeyi amaçladığını” şeklinde konuştu.
Başkan Trump, Ocak 2017’de nüfuslarının çoğu Müslüman yedi ülke, İran, Irak, Yemen, Somali, Sudan ve Libya vatandaşlarının ABD’ye girişini geçici olarak yasaklayan başkanlık kararnamesini imzalamıştı. “Müslüman yasağı” takma adı verilen başkanlık emri daha sonra mahkeme tarafından hükümsük kılındı ve iki kez değişikliğe uğratıldı. Birinde Sudan listeden çıkartıldı, diğerinde ise Çad, Kuzey Kore ve Venezuela hükümeti yetkilileri listeye eklendi. Geçen Haziran’da yasanın son hali Yüksek Mahkeme tarafından da onaylandı. Pew Araştırma Merkezi’nin geçen yılkı anketine katılan Amerikalı Müslümanların yarısı son 12 ayda ayrımcılığa uğradığını söylemişti. Yüzde 75’i Müslümanlar’a karşı “çok fazla ayrımcılık yapıldığını” düşündüğünü belirtirken, yüzde 74’ü Başkan Trump’ın kendilerine karşı hasmane bir tutum takındığını dile getirmişti. Pew Araştırma Merkezi’ne göre geçen yıl ABD’de her yaştan 3 milyon 350 bin Müslüman var. Bunun son 10 yılda bir milyon kişilik bir artış anlamına geliyor.
Amerika’daki ara seçimlerde, Trump yönetimi döneminde yükselen İslamofobya karşı Müslümanlar atağa geçti. Ara seçimlerde, Müslüman adayların sayısı da önceki dönemlere göre büyük artış gösterdi. Amerikalı Müslümanların siyasete katılımını artırmayı hedefleyen JETPAC (Adalet Eğitim Teknolojisi Siyasi Savunuculuk Merkezi), 110 civarında Amerikalı Müslümanın ülke genelindeki çeşitli kongre, eyalet, yerel ve federal pozisyonlarda aday olduğunu, bunlardan 40’ının ön seçimleri kazanarak ara seçimlerde yarışmaya hak kazandığını açıkladı. Rashida Tlaib ve Ilhan Omer’in başarısı da Amerika’daki Müslümanlar büyük bir çoşkuyla karşıladı. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyinden (CAIR) Başkanı Nihad Awad “Tüm başarılı Amerikan Müslüman adaylarını zaferleriyle politik sistemimizin gücünü ve Amerikalı Müslümanların toplumun her seviyesinde artan olumlu rolünü gösterdikleri için tebrik ediyoruz.” dedi.
Kaynak: Yeni Şafak
Hem Tlaib hem de Omar, Trump’ın göç politikalarına şiddetle karşı çıkıyor ve Göç ve Gümrük Muhafaza Kurumu’nun (ICE) kapatılması çağrısında bulunuyor.
Tlaib, Filistinli bir anne babanın 14 çocuğundan en büyüğü olarak Detroit’te dünyaya gelmiş. Kendisi bir sosyal güvenlik uzmanı. 2008’de de Michigan’ın ilk Müslüman kadın eyalet meclisi üyesi olmuş. Afrika kökenli Amerikalılar’ın yoğun olarak yaşadığı bir bölgeden yarışa giren Tlaib, işçi sınıfının haklarını savunan bir aday portresi çiziyor. 2016’daki Başkanlık seçiminde, dönemin Başkan Adayı Donald Trump’ı Detroit’teki konuşmasını kesen on kadar protestocudan biri olarak dikkat çekmişti. Tlaib, geçtiğimiz yıl cinsel taciz suçlamaları nedeniyle görevden ayrılan Michigan Demokratik Temsilcisi John Conyers’ın sandalyesine oturacak.
Tlaib, Trump’ın Müslüman ülkelerin vatandaşlarını etkileyen tartışmalı seyahat yasağı gibi politikalarına karşı çıkmak için kongre yarışına girdiğini özellikle beilrtiyor. ABC News’a konuşan Tlaib, “ Seçilmem tarihi bir şey olur diye girmedim. Adaletsizlikler için, Müslüman kimliklerini ve buraya ait olup olmadıklarını sorgulayan oğullarım için girdim. Asla kenarda bekleyen biri olmadım” dedi. CNN röportajında ise “Orada olmak sadece dini inancımı açığa vurmakla ilgili değil. İnsanlara İslam’ı, kamu hizmeti aracılığıyla bu kadar önemli ve etkili bir şekilde göstermek.”
Zaferi sonrası yaptığı konuşmada, meclis üyesi olarak ilk önceliğinin sivil hakları mevzuatını tanıtmak ve genişletmek olduğunu dile getiren Tlaib, Donald Trump’a gönderme yaptı ve en büyük zorbayı göndermeye hazır olduğunu söyledi.
Filistinli Tlaib, konuşmasında meclise giren kadınların isimleri saydı ve şöyle dedi: “İskenderiye, İlhan, Ayanna. Bu isimleri çok seviyorum. Evet, isimlerimizi nasıl söyleyeceğinizi öğrenmek zorundasınız.” Filistin’deki akrabalarının, seçim sonuçlarını yakından takip ettiklerini ve zaferden sonra ağladıklarını dile getiren Tlaib, Filistinli Müslüman bir kadın olarak Temsilciler Meclisinde olmaktan gurur duyduğunu ifade etti ve şunları söyledi: “Bu sonucu elde etmek için yıllarca uğraştım. Filistinli Müslüman bir kadın olarak zafer kazanmak gurur verici. Ayrıca annemdeki tutku ve merhamet bana geçmiş. O her zaman gülüyor ve insanların iyi olabileceğini düşündüğünden kendisine yönelik ırkçı davranışları bile anlamıyor. Bu da benim için her zaman ilham kaynağı oldu.”
36 yaşındaki Omar, 2016’da Minnesota’daki ilk Somali kökenli Amerikalı eyalet meclisi üyesi oldu.Ilhan Omar’ın çok çarpıcı bir hikayesi var.
Küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Somali’den kaçtıktan sonra uzun bir süre Kenya’daki bir mülteci kampında yaşamış. Daha sonra Omar ve ailesi Amerika’da Minneapolis’e yerleşmiş. Minnesota eyaletinden seçimlere giren ve Cumhuriyetçi rakibi Jennifer Zielinski karşısında galip gelip, ABD Temsilciler Meclisinin başörtülü ilk Müslüman kadın üyesi olan lhan Omar da seçim sonucunu ailesi ve destekçileriyle kutladı.
Toplanan kalabalığa konuşan Omar, ABD’ye 12 yaşında geldiğini ve ondan önce 4 yıl mülteci kamplarında yaşadığını anlatarak “Minnesota eyaleti oldukça soğuktur ama insanlarının kalpleri bir o kadar sıcaktır. Bu insanlar sadece mültecilere sahip çıkmıyor aynı zamanda onları Washington’a gönderiyor.” dedi.
Omar, zafer konuşmasında, “Bu zafer o mülteci kampındaki 8 yaşındaki çocuğun. Bu zafer, çocuk yaşta evliliğe zorlanan genç kadın için. Bu zafer, rüyalarının sınırı olduğu söyleyenen her insan için” dedi.
Elle dergisine verdiği söyleşide ise, “Temsiliyetçi demokrasilerin ne olduğunu gösterebilmek için ABD Kongresi’ne girmeyi amaçladığını” şeklinde konuştu.
Başkan Trump, Ocak 2017’de nüfuslarının çoğu Müslüman yedi ülke, İran, Irak, Yemen, Somali, Sudan ve Libya vatandaşlarının ABD’ye girişini geçici olarak yasaklayan başkanlık kararnamesini imzalamıştı. “Müslüman yasağı” takma adı verilen başkanlık emri daha sonra mahkeme tarafından hükümsük kılındı ve iki kez değişikliğe uğratıldı. Birinde Sudan listeden çıkartıldı, diğerinde ise Çad, Kuzey Kore ve Venezuela hükümeti yetkilileri listeye eklendi. Geçen Haziran’da yasanın son hali Yüksek Mahkeme tarafından da onaylandı. Pew Araştırma Merkezi’nin geçen yılkı anketine katılan Amerikalı Müslümanların yarısı son 12 ayda ayrımcılığa uğradığını söylemişti. Yüzde 75’i Müslümanlar’a karşı “çok fazla ayrımcılık yapıldığını” düşündüğünü belirtirken, yüzde 74’ü Başkan Trump’ın kendilerine karşı hasmane bir tutum takındığını dile getirmişti. Pew Araştırma Merkezi’ne göre geçen yıl ABD’de her yaştan 3 milyon 350 bin Müslüman var. Bunun son 10 yılda bir milyon kişilik bir artış anlamına geliyor.
Amerika’daki ara seçimlerde, Trump yönetimi döneminde yükselen İslamofobya karşı Müslümanlar atağa geçti. Ara seçimlerde, Müslüman adayların sayısı da önceki dönemlere göre büyük artış gösterdi. Amerikalı Müslümanların siyasete katılımını artırmayı hedefleyen JETPAC (Adalet Eğitim Teknolojisi Siyasi Savunuculuk Merkezi), 110 civarında Amerikalı Müslümanın ülke genelindeki çeşitli kongre, eyalet, yerel ve federal pozisyonlarda aday olduğunu, bunlardan 40’ının ön seçimleri kazanarak ara seçimlerde yarışmaya hak kazandığını açıkladı. Rashida Tlaib ve Ilhan Omer’in başarısı da Amerika’daki Müslümanlar büyük bir çoşkuyla karşıladı. Amerikan-İslam İlişkileri Konseyinden (CAIR) Başkanı Nihad Awad “Tüm başarılı Amerikan Müslüman adaylarını zaferleriyle politik sistemimizin gücünü ve Amerikalı Müslümanların toplumun her seviyesinde artan olumlu rolünü gösterdikleri için tebrik ediyoruz.” dedi.
Kaynak: Yeni Şafak
En çok konuşulan başlıklar 