IQNA

Nüceba Sözcüsü İQNA'ya konuştu:

İmam Humeyni mektebi ABD'nin büyüklüğünü yok etti

9:03 - February 12, 2021
Haber kodu: 3472173
Nasr el-Şammari, direnişin artık eşit siyasi savaş aşamasına geldiğini ifade ederek ‘’Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail, çağdaş dönemde İmam Humeyni Okulunun oluşturduğu direniş akımı dışında hiçbir güç tarafından mağlup edilmemiştir.’’ açıklamasını yaptı.

IQNA’nın raporuna göre, İslam Devrimi, İran'da, bölgede, İslam dünyasında ve hatta dünyada büyük ve köklü değişimlerin başlangıcı olarak görülmelidir.  İslam Devriminin Lideri İmam Humeyni, İslam Devrimi'ne "Yüzyılın Mucizesi" ve "Işık Patlaması" gibi başlıklarla anmış ve bu sözler İslam Devrimi'nin büyüklüğünü tarif etmeye yeterlidir. İslam Devrimi'nin İran'ın coğrafi sınırları dışına yayılması, Devrim'in zaferinden bu yana uzmanlar tarafından tartışılan en önemli konulardan biri olmuştur. Bu arada, saf devrimci değerlerin geliştirilmesi için uygulanan modellerden biri, Lübnan (Hizbullah) ve Irak'taki (Necba) İslami Direniş Hareketi'nde görülebilen İslami direnişin çekirdeklerinin oluşturulması ve desteklenmesi olmuştur. İslam Devrimi'nin zaferinin yıldönümü olan 22 Behmen (10 Şubat), İslam Devrimi'nin evrensel kazanımlarını yeniden anmak için büyük bir fırsattır

Bu nedenle Irak İslami Direnişin (Nüceba) resmi sözcüsü Mühendis Nasr al-Şammari’nin  IQNA, ile detaylı ropörtajı aşağıda yer almaktadır:

IQNA-İran İslam Devrimi, tüm İslam ülkelerinde Şii siyasi söylemi etkiledi. Bu ülkelerden en önemlilerinden biri, çoğunluğu Şii nüfuslu ve İran sınırında olan Irak'tır. İmam Humeyni'nin sürgün dönemi bu ülkede Necef İlahiyat okulunu değiştirecek şekilde büyük değişikliklere neden olmuştur. Daha sonra şehitler Seyyid Muhammed Bakır Sadr ve Seyyid Muhammed Bakır Hakim gibi insanlar onun sayesinde Irak'ta önemli bir rol oynadılar. Yukarıdakilere dayanarak, İran İslam Devrimi Irak'taki Şii siyasi söylemi nasıl etkiledi?

- İran'daki İslam Devrimi'nden önce Irak'taki Şiiler için net bir siyasi söylem yoktu, ancak Iraklı gençlerin çoğu Batı'daki liberal, komünist veya kapitalist hareketler ve partiler olma eğilimindeydi. O dönemde İslami söylem genellikle suçlama kafesi içindeydi ve her zaman hedef alındı ​​ve ezildi, Şiiler ise bu amaçla hedef alınacak hükümette yer almadılar.

İran İslam Devrimi'nden önce, Batı ve Doğu destekli Baasçı faşist rejim tarafından saldırıya uğrayan ve ortadan kaldırılan Şehit Sadr ve İslami Davet Partisi deneyimi dışında bahsedilecek aktif bir Şii hareketi yoktu ve nihayet şehidin Sadr ve kız kardeşinin infazı bunun yanı sıra, mübelliğlerin idam cezasına çarptırılmasıydı.

Şii hareketinin düşünsel dönüşümü, Şehit Sadr'ın İmam Humeyni'nin İslam Devrimi'ne desteğini açıklaması ve onunla bir safta yer almasıyla oldu. Bu, binlerce genç inananın İslam Devrimi'nin hedeflerini, sloganlarını ve eğilimlerini takip etmesine ve ilkelerine inanmasına neden oldu. Bu rehberlik ateşi hala yanıyor, öyle ki Irak'taki hiçbir İslami veya cihatçı faaliyet, İslam Devrimi'nin ve onun büyük liderinin temellerinden yoksun değil. İran'daki İslam Devrimi'nin sadece Müslüman ve dindar gençliği değil, hayatın her alanını ve hatta komünist ve laik partileri etkilediği de söylenebilir.

IQNA- İran İslam Devrimi, devrimci söyleminin teorik temellerinde tekfiri grupları Vahabilik, El Kaide ve IŞİD'e karşı nasıl bir rol oynadı?

- İslam Devrimi,İslam Cumhuriyeti Lideri ve hükümetinden bahsetmeden önce, devrimin ve İslam Cumhuriyeti'nin yokluğuna varsayımsal bir bakış atmalıyız. Bakalım İslam Cumhuriyeti olmasaydı bölgede ve genel olarak İslam ülkelerinde neler olurdu?

Bölgenin genel ülkelerinde, genel Müslüman milletlere karşı öldürme, esaret altına alma ve köle pazarları başlatma işiyle uğraşan başka Vahabi rejimlerinin kurulduğu çok açık. Öte yandan İsrail ve ABD, bu aşırılık yanlısı grupların arkasındaki itici güç olduğu için güvenlik ve barış içinde yaşadılar.

Bu nedenle, bu devrimin varlığı, kurucusunun manevi lütfu ayrıca yüce liderinin cesareti ve bilgeliği ki Allah’ın lütfundandır ve eğer bu mübarek insan olmasaydı bütün bölge tekfiri akımlarla mücadele edemezdi. IŞİD terör örgütüyle mücadelenin ve İslam Cumhuriyeti'nin Irak'a silah, askeri danışman ve diğer ihtiyaçlarla sağladığı sınırsız desteğin daha net bir örneği yok. İran'ın din otoritelerinin IŞİD'e karşı fetvasını desteklemesiyle  kısa vadede yenilgisini büyük etkisi oldu şöyleki çok az kişi bunu tahmin edebilirdi.

İmam Humeyni mektebi ABD ve İsrail’in büyüklüğünü yok etti

IQNA- Sizce İslam Devrimi söyleminin ve İmam Humeyni'nin siyasi düşüncesinin istikbar ve işgalci rejime karşı direniş eksenindeki etkisi nedir? Direnişin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- İslam Devrimi'nden önce hiçbir hareket, akım, grup veya hükümet İsrail ve ABD ile çatışmadan bahsetmedi. Bu söylem yüzeysellik ve tevehhümle  suçlandı. O dönemde direniş faaliyetleri, bıçaklama, bireysel şehitlik veya taşla İntifada gibi sınırlı operasyonlarla sınırlıydı. Ve Siyonist rejim, ordu bandosuyla Lübnan'ı işgal etme olasılığından bahsediyordu. (!)

İslam Cumhuriyeti'nin varlığı, merhum İmam'ın yarattığı direniş söylemi ve bu söylemle büyüyen direniş kuşağı, İsrail'i ve yenilmez bir ordunun yenilmezliği iddiasını bastırmayı başardı ve Lübnan'ı kısa bir süre sonra özgürleştirdi. Bu, direnişin savunma durumundan saldırı ve caydırıcılık durumuna geçtiği ve ardından eşit askeri savaş politikası aşamasına geldiği anlamına gelir. 33 günlük savaşta yaşananlar ya da Irak direnişinin Amerikan işgalcilerini yenip onları sekiz yıl içinde Irak'tan sürerek başardıkları gibi.

Bu arada Amerika Birleşik Devletleri, modern çağda, Almanya ve Japonya gibi büyük ve varlıklı ülkelerin topraklarındaki ABD üslerini kapatamadıkları bir dönemde, Irak'taki en büyük işgal gücüne sahipti. Amerika Birleşik Devletleri ve hatta İsrail çağdaş dönemde İmam Humeyni okulunun oluşturduğu direniş akımı dışında hiçbir güç tarafından mağlup edilmemişti.

IQNA- İslam Devrimi'nin en önemli mesajı nedir ve Müslümanların bu mesaja yönelik mevcut tutumu nedir?

- İslam Devrimi'nin belki de en önemli mesajlarından biri, ilk Muhammedi İslam'a dönüş olarak tanımlanabilir; zillet  altında olmayan, istikbar ve zalim hiçbir güce teslim olmayan İmam Hüseyin (as) yoludur. Bu devrim, hakkın yanında durarak öngörülemeyen sonuçları olan büyük bir değer olarak tanımlar. Bu, İslam Cumhuriyeti'ne yönelik saldırılarda ve kırk yıldır yürürlükte olan yaptırımlarda oldukça belirgindir.

Sabırdan sonra, ilahi farahlık ve merhamet yağmuru başlar ve İran İslam Devrimi bunun açık bir örneğidir, öyle ki bugün bu devrimin varlığıyla İslam, dünyada büyük bir eksen haline gelerek tüm çatışmalardan zaferle çıktı.

Müslümanların bu devrime karşı tutumuna gelince, bu Mübarek devriminden etkilenmemiş neredeyse hiçbir İslam ülkesi olmadığını söylemeliyim. Bu devrim, yüzyıllar sonra Müslümanların silkinerek tekrar kendi özlerine dönmelerini ve büyük güçleri olduğunu anlamalarını sağladı. Bugün bile olumsuz etkilenenler, İslam dünyasının tüm sorunlarının çözümü olarak İslam'ı gören bu devrimden ilham alan bir tür İslami uyanışın yaşandığını fark ettiler.

IQNA- Batılı güçlerin, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin İran İslam Devrimi'ne yönelik baskı ve yaptırımlarının ana nedeni nedir ve İmam Humeyni'nin düşünceleri istikbarın tahakkümüne direnmek için nasıl kullanılabilir?

-Düşmanların komplo kurduğu doğru, ama Yüce Allah da onlar için komplo kuruyor. Sonucu görün, yaptırımlar ve baskı devrimi güçlendirdi ve zorlukların üstesinden gelme yeteneğini artırdı. Ancak bu devrimin zamanla soğuyacağını ve zayıflayacağını ve diğer devrimler gibi başkaları üzerindeki etkisini kaybedeceğini ve kendi iç işleriyle meşgul olacağını düşünüyorlardı.

Bu arada İmam Hamanei’nin rahmetli İmam Humeyni’nin yolunu devam ettirmesi bu devrimi güçlendirdi ve devrimin alevini daha parlak hale getirerek istikrarlı, kalıcı ve köklü bir yönteme dönüştürdü. Bu, İmam Humeyni'nin benimsediği yönteme bağlı kalarak başarıldı. Dünyanın her yerinde mazlumların yardımına koşmaya ve dünyanın her yerinde tüm kudreti ve gücüyle istikbar ile mücadeleye dayanıyordu. İmam (ra), bu yöntemi İslam Devrimi'nde vacib ilan etti.

IQNA- Son olarak bu konuda neler söylemek istersiniz?

- Büyük İslam Devrimi'nde yaşadığımız ve bu devrimin büyük liderini, Muhammedi düşüncesini, cesaretini ve Hüseyin direnişini gençliğimizde kendi gözlerimizle gördüğümüz  için Allah'a şükrediyoruz. Bu dönem İslam Devrimi'nin zaferi ve İslam Peygamber’inin yönteminin tüm dünyaya aktarıldığı dönemdir. Düşmanlar her alanda azalıyor, bu da İslam Devrimi'nin İmam Mehdi’nin  ortaya çıkışının önünü açacak bir hareket olduğunu gösteriyor.

3953121

 

 

captcha