IQNA

Allame Tabatabai'nin Kur’an tefsirinde izlediği yol

11:44 - May 12, 2022
Haber kodu: 3476154
Allame Tabatabai, Kur’an'ı Kur’an'a tefsir ederken Kur’an'ı topluma bağlayan yolu açmıştır. Ancak bu yol izlenmedi. Bu yolda devam etmek için tefsir çalışmalarında köklü bir değişiklik yapmalıyız.

İran Din Alimleri Konseyi Başkanı Ayetullah Ahmed Mubelliği, aşağıda detaylı olarak okuyabileceğiniz dinin kamusal ve sosyal alanda rolünün şartlarını açıkladı:

Dini araştırmaların gerçekleşmesi şartıyla dinin rolü ve işlevi bena göre çok önemlidir. Aksi takdirde, tevehhüm araştırmanın yerini alacaktır. Bu nedenle, eğer din hükümeti ve toplumu destekleyecekse, iki kanada ihtiyacı vardır. Biri iman, diğeri ise dini düşüncedir. Dinin terk edilmesi, sorunların çözümüne yardımcı olmaz ve mevcut sorunların çoğu, dine ve dini araştırmalara yeterince dikkat edilmemesi nedeniyle ortaya çıkmıştır. İnsanların imanı ve dini düşüncesi alanında çalışmaya ve araştırmaya devam etmeli zararları fark etmeli ve bazı durumlarda toplumda imanın neden azaldığını ve imanı güçlendirmenin yolu nedir?

Din, hareketimizin onuru ve temelidir ve yasadan daha önemlidir. Kur’anın 42. Suresi 13. ayetinde şöyle buyruluyor:

شَرَعَ لَكُمْ مِنَ الدّٖينِ مَا وَصّٰى بِهٖ نُوحاً وَالَّـذٖٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِهٖٓ اِبْرٰهٖيمَ وَمُوسٰى وَعٖيسٰٓى اَنْ اَقٖيمُوا الدّٖينَ وَلَا تَتَفَرَّقُوا فٖيهِؕ كَـبُرَ عَلَى الْمُشْرِكٖينَ مَا تَدْعُوهُمْ اِلَيْهِؕ اَللّٰهُ يَجْتَبٖٓي اِلَيْهِ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْدٖٓي اِلَيْهِ مَنْ يُنٖيبُ 

O Nuh’a buyurduklarını, sana vahyettiklerimizi, İbrahim’e Musa’ya İsa’ya buyurduklarımızı size din kıldı ki o dini ayakta tutasınız, o konuda ayrılığa düşmeyesiniz. Kendilerini  davet ettiğin bu din müşriklere ağır geldi. Allah (dini tebliğ için ) dilediğini seçer ve kendisine yöneleni doğruya iletir.

Dini inancı güçlendirmek için diğer kanat, dini araştırmalarla da elde edilen dini düşünceyi güçlendirmektir.  İlahiyat fakültesi, devrim, sistemimiz ve neslimizin dine ihtiyacı vardır ve toplumdaki her şey dinle ilgilidir ve din, dini inanç ve düşünceyi güçlendirerek elde edilecektir. Bu nedenle dini araştırmalardaki yaklaşımı değiştirmeye, sosyal ve kültürel hizmetleri güçlendirmeye çalışabiliriz. Böylece din adamları, Batı'nın deneyimlerini tekrar edecek bir yer olmamalıdır. Batı'da Kilise, özgürlük ve rasyonalite için ayağa kalktı, ancak İran'daki din adamları rasyonalite ve meşru özgürlüğü savundu.

Dine ve onun iki kanadına dönersek, din toplumda zayıflamaz, dünya sahnesinde daha güçlü bir şekilde ortaya çıkabilir. Din büyüklerinden, "Kırılgan ve muğlak bir meselede başınıza bela ve şüphe geldiğinde, Kur'an'a mürecaat ediniz" rivâyet edilmiştir. Kur’an, bilimin, bilginin, motivasyonun, insanlaştırmanın, ontolojinin tevhid’in derin denizidir ve eğer bugün daha azını bir şeyleri çözmek için kullandıysak, bunun nedeni uygun bir tefsir sağlamamız gerektiğidir. Bugünün yorumu sorunları çözebilir ve bizi şüphe karanlığından kurtarabilir mi? Hayır, tefsirci çalışmalarda temel bir değişiklik yapmalıyız. Din merkezleri, Kur’an tefsirlerini tek bir şeye dayandırmamalı, fıkhın ötesinde tefsire önem vermelidir. Benim uzmanlık alanım fıkıh, ama her şeyden önce Kuran'a dikkat etmeliyiz. Kur’an'ın daha derin bir araştırmaya ihtiyacı var çünkü yüzeysel çalışmalar cevap değildir. Ne yazık ki Allame Tabatabai'nin açtığı ve Kur’an'ı toplumla ilişkilendirdiği yol izlenmedi.  Ehl-i Beyt'in (as) rivayetleri ve öğretileri çerçevesinde Kur'ânî fikirlerle toplumu ıslah etmek ve Kur'ân ile toplum arasında bir ilişki kurmak mümkündür. Dolayısıyla dine ve dini düşünceye olan inanç daha güçlü, daha dinamik ve daha ciddi olduğu sürece din güçlüdür.

Allame Tabatabai olarak bilinen Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabai (1903-1981), İran'ın Kum kentinde yaşayan Kur’an müfessiri, arif ve filozoftu. En önemli Kur'an eseri, 20 cilt halinde yayınlanan Tefsir al-Mizan'dır.

4030332

 

Etiketler: tefsir ، Tabatabai ، El Mizan ، felsefe ، akıl
captcha