IQNA

Mazlum - zalim: Gazze'de yapılan soykırımdır

14:05 - November 15, 2023
Haber kodu: 3482432
İSTANBUL (IQNA) - Zalimlerin zulmünün karşılığında mazlumlar İmam Hüseyin’ın (as) bize gösterdiği şekilde her zaman dik durmuşlardır ve kıyamete kadar da dik duracaklardır. Hiçbir zulüm karşılıksız kalmaz.

Zulüm, zalim ve mazlum;  dünyaya ilk insan adımını attığından beri var olan bir terimdir. Zalim ve zulüm terimlerin ilk yaratıcısı ise Hz. Âdem (as)’ın çocuklarından Kabil’in kardeşi Habil’e karşı işlediği cinayettir. Mazlum kelimesinin karşılığı da Hz. Habil(as) olmuştur.

O günden beri dünyamızda Zalim ve Mazlum hep var olmuştur. Yüce Rabbimiz de Kur'an-ı Kerim'de bu konuya defalarca vurgu yapmıştır. “Ancak iman edip salih ameller işleyenler, Allah’ı çok zikredenler ve zulme uğradıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Zalimler, hangi inkılâpla devrileceklerini yakında bileceklerdir.” (Şuara, 227)

Bu zulümler tarihin bütün evrelerinde farklı suretlerde kendini göstermiştir. Tarih boyunca insanı derinden yaralayan ve en acıklı olanı ise Kerbela’da Hz. Hüseyin (a.s) ve 72 yaranının şehit edilmesi, Nübüvvet ailesinin esir alınıp şehir şehir dolaştırılması ile sonuçlanan zulümdür. Eşkıya emevi hanedanının sözde 2. halifesi Yezit İbni Muaviye tarafından yapılan bu zulümler, bugün bile tüm vicdanlı Müslümanlar tarafından lanetlenmektedir.

Kıyamete kadar İslam dininin payidar kalmasına sebep olan bu zulüm Emevilerin aslında Haşimoğulları’na, haklarını gasp ettikleri Resulullah'ın (sav) Ehlibeyt’ine ve Allah’ın dinine karşı duydukları kinin dışa vurmasıdır. Bu dünyada ve öteki dünyada bu zulmün failleri ve onların soyundan gelenler hüsrandadırlar. Hz. Hüseyin (as) ve O’nun yaranlarının kanı ile Kerbela topraklarını sulayanlar, akan o kanda kıyamete kadar bütün soylarının boğulacağını hesaba katmamışlardı. Öteki dünyada ise elim bir azabın kendilerini beklediğinden habersizdiler.

Bu yüzden Hz. Muhammed (sav) Hz. Hüseyin'in (as); insanlığın kıyamete kadar önünü aydınlatacak olan Kerbela’da yakacağı o ışığı bir hidayet meşalesine benzetmiştir. O’nun Kerbela’da dökülen pâk kanı Kıyamet gününe kadar tıpkı yol gösterici bir çoban yıldızı gibi gerçek müminlerin yolunu aydınlatmaya devam edecektir. Günümüzde Zamanın İmamı Hz. Mehdi (af) gaybettedir, ve O’nun yolundan gidenlere de aynı zulümler farklı şekillerde, farklı coğrafyalarda uygulanmaktadır. Filistin’de. Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da, Afganistan’da, Bahreyn’de, Keşmir’de ve adını sayamadığımız birçok coğrafyada zalim ve mazlum kelimeleri kendilerine bir çok sahip bulabilmektedirler. Ülke bazında ise sırasıyla İran, Filistin, Irak, Lübnan’ın doğusu, Suriye, Doğu Türkistan, Libya ve daha bir sürü isimlerini sayamadığımız mazlumlar günümüzde en çok zulüm görenler konumundadır.

İroniye bakın ki günümüzde bu zulmü yapanlar İnsan, zulme uğrayanlar da terörist olarak adlandırılmaktadır.

ABD, Siyonist rejim, İngiltere ve bunların yandaşları çağımızda bu Yezitlerin temsilcileridir. Mazlumun ve zalimin bu kadar bol olduğu günümüzde zalimler yaptıkları zulmü insanlık adına yaptıklarını ve dünyaya barış getirmeye çalıştıklarını iddia ederek mazlumların üzerlerine karabasan gibi çökmeye çalışmaktadırlar.

Son zamanlarda Gazze’de yaşanan zulümler ile bu zalimler soykırım safhasına geçmişler, açıkça ve hiçbir uluslararası uyarıya aldırış etmeden istedikleri gibi çocuk ve kadın katletmeye başlamışlardır. Şunu da belirtmekte yarar var; Özelde Müslüman Devletlerin neredeyse hepsi, genelde de dünya devletlerinin büyük çoğunluğu bu durumları sadece kınama ile geçiştirmektedirler.

İmam Humeyni (ra) bu zalimlerden, özellikle Siyonist rejimden kanserli bir ur olarak bahsetmiş ve o tarihi sözü söylemiştir. “Her Müslüman bir kova su dökse, İsraili sel alır”

2023 yılındaki Müslüman nüfusu göz önüne aldığımızda değil bir kova su, bir tükürük bile bu siyonizmin kökünün kazınmasına yetecektir. Ama o yiğit ve cesur Müslümanlardan çok fazla görememekteyiz. Gördüğümüz şey; dünya şehvetlerinin peşinde koşan azgın Arap devletlerinden, fitne çıkarıp ta Müslümanları vahdetten uzaklaştırmaya çalışan sözde din âlimlerinden başka bir şey değildir. Bırakın İsrail'e karşı durmayı, İsrail ile mücadele eden ülkelere ve direniş guruplarına yardım bile etmekten aciz durumdalar ve korkularından nereye saklandıkları bile henüz tespit edilememiştir.

Ülke olarak İran, Yemen ve Cezayir sadece safını Haktan, mazlumdan yana belli etmiştir. Lübnan’da Hizbullah başta olmak üzere İslam coğrafyasında bulunan direniş mücahitleri dışında mazlumların yanında yer alan başka ciddi ülke ve gurup bulunmamaktadır.

Mazlumların en tabii yaşamsal haklarını bile gasp etmekten çekinmemekte ve tıpkı Kerbela’da olduğu gibi bütün mallarını ve canlarını kendilerine helal görmektedirler. Ve bunu da insanlık adına yaptıklarını iddia etmektedirler. Bu zalimlerin gözden kaçırdığı gerçek ise tıpkı Kerbela’da olduğu gibi her zaman kanın silaha galip geldiğidir.

Tarihte Bedir’de, Uhud’da, Hendek’te, Cemel’de, Sıffin’de ve Kerbela’da, günümüzde Irak’ta, Suriye’de nasıl mazlum zalime karşı galip geldi ise Gazze’de de mazlumun zalime galip geleceği; zalimlere uşaklık eden hükümetlerin, Siyonist medya ve sosyal platformların gizleyebileceklerinden daha büyük bir gerçektir. Yüz binlerce sosyal medya hesabı gerekçesiz kapatılmakta ve yaşanan soykırım ile ilgili tam bir karartma uygulanmaktadır.

Son zamanlar da İran'a saldırmak için bahane bulmaya çalışan bu zalimler için tarih bir kez daha tekerrür edecek ve mazlum zalime yine galip gelecektir. Bu Allah’ın (c.c), Resulullah’ın (sav) ve Ehlibeyt’in (as) defalarca zikrettikleri bir durumdur.

Ayrıca zalimlerin zulmü hiçbir zaman yanlarına kâr kalmamakta ve İlahi adalet tecelli etmektedir. Tarihte her zalim zulmünün cezasını mutlaka çekmiştir ve kıyamet günü de elim bir azapla müjdelenmektedirler.

(Hal böyleyken) onlar (Allah’a ortak koşmak ve peygamberleri yalanlamak suretiyle, hakkı ortadan kaldırmak için) tuzaklarını kurdular. Onların tuzakları dağları yerlerinden oynatacak (kadar tehlikeli) olsa bile tuzaklarının karşılığı Allah nezdindedir. (Allah, o kâfirlerin kurmuş oldukları tuzakları boşa çıkarır ve müstahak oldukları cezayı verir.(İbrahim /46)

“İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” (Hz. Muhammed (sav))

(Rasûlüm!) Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma!.. Ancak Allah, onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim/42 ayet)

 “Allah’ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O’na şirk/ortak koşmaları sebebiyle, kâfirlerin kalplerine yakından korku salacağız. Gidecekleri yer de cehennemdir. Zalimlerin varacağı yer, ne kötüdür!(Âl-i İmran, 151)

Zalimlerin zulmünün karşılığında mazlumlar İmam Hüseyin’ın (as) bize gösterdiği şekilde her zaman dik durmuşlardır ve kıyamete kadar da dik duracaklardır. Hiçbir zulüm karşılıksız kalmaz.

“Suriye’de, Mısır’da, Gazze’de, Filistin’de Afganistan’da, Irak’ta akan kan ve gözyaşına sebebiyet verenler, destek olanlar, mâni olabilecekken seslerini çıkarmayanlar, zalimlere destek olanlar; hepsine sorulduğunda doğru, iyi, faydalı işler yaptıklarını söyleyeceklerdir. Her biri, kendilerince birtakım meşru sebepler sıralayacaktır. Fakat bunların hiçbiri, hakkı yaşamak uğruna verdiği mücadelede şehit edilen mazlumların, kadın, çocuk ve bebeklerin katlini ne bu dünyada, ne de İlahi mahkemede izah edemeyeceklerdir. Kendileri döktükleri kan göllerinin girdapları içinde boğulmaya mahkûm olacaklardır.”

Yazar: Ali Ekber Buyruk

Etiketler: filistin ، gazze ، Aksa Tufanı
captcha