IQNA

Gazze olaylarında İnsan hakları savunucularının ikiyüzlülüğü açıkça görülüyor

16:46 - December 11, 2023
Haber kodu: 3482675
IQNA – İslami İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mesud Şecere, İsrail’in Gazze’deki soykırımının Batılı politikacıların ikiyüzlülüğünü tüm dünya halklarına açıkça gösterdiğini söyledi.

IQNA’nın haberine göre, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 10 Aralık 1948’de Paris’te BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen uluslararası bir anlaşma olup her yıl 10 Aralık UNESCO tarafından Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor.

Bu bildirgenin hükümleri, herhangi bir ülkedeki tüm insanların sahip olması gereken temel sivil, kültürel, ekonomik, siyasi ve sosyal hakları belirtmektedir.

Londra merkezli İslami İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mesud Şecere bu gün vesilesiyle Gazze konusundaki endişelerini dile getirdi.

Günümüzde neler olup bittiğini ve dünyanın nereye gittiğini insan hakları perspektifinden değerlendirmek için iyi bir zaman olduğunu belirten Mesud Şecere “Gazze'de yaşananlar çağımızın en vahşi soykırımıdır ve her gün gözümüzün önünde gerçekleşmektedir. Siyonist rejim politikacılarının ağızlarından Filistinlilerin hayatlarına değer vermediklerini söylediklerini duyuyoruz” dedi.

İslami İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, BM, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği veya Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi kuruluşların ne yaptığını sorarak cevabının bir koca hiç olduğunu söyledi.

Şecere, bu kurumların oluşturulma amaçlarına hiçbir şekilde hizmet etmediklerini ve bu tür suçlara dünyanın süper güçlerinin siyasetinin faşizme doğru ilerlediği dönemde şahit olduklarını belirtti.

Ayrıca Batılı ülkelerin Gazze’de daha fazla insanın etkili şekilde öldürülebilmesi için İsrail’e silah, bomba, füze ve araçlar gönderdiklerini kaydetti.

Dünyanın dört bir yanından insan hakları savunucuları, siyasi liderlerine İsrail’den uzaklaşmaları ve Filistinlilere destek vermeleri yönünde baskı yapmak için protesto gösterileri düzenledi. Bu arada aktivistler, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlara, İsrail rejiminin dünyanın gözü önünde işlediği suçlara müdahale etmesi ve durdurması çağrısında bulundu.

Mesud Şecere aslında dünyanın Doğu ve Batı’sındaki insanların büyük çoğunluğunun artık yeter dediği bir durumda liderlerin tam tersini yaptığını ifade etti.

Gazze’de kadın ve çocuk olmak üzere binlerce sivilin katledildiğini dile getiren Mesud Şecere bu rakamların sadece tahmin olduğunu sevdiklerini gömemediklerini hatta enkaz altından bile çıkaramadıklarını belirtti.

Şecere şöyle devam etti: Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlar öldü mü? Sahip oldukları ismi hak ediyorlar mı? İnsanlık nerede? Gerçekten küresel düzene sahip uygar toplumlar olduğumuzu söyleyebilir miyiz? Batı’nın ikiyüzlülüğü, Gazze’de yaşananlar ile Ukrayna’da yaşananlar karşılaştırılınca ortaya çıkıyor. Dünya halklarına bu ülkelerin insan hakları konusunda endişe duyduklarına dair sürekli yalan söylediler. Bu yalanlara başka kim inanıyor? Afganistan’da ve Suriye’de neler yaptıklarını gördük. 7 Ekim’den önce bile ne yaptıklarını gördük. Bu suçların 7 Ekim’de başladığı yanılsamasına kapılmamalıyız.

Mesud Şecere, Amerikalı, Doğulu ve Batılı siyasetçilerin halklarını susturmaya yönelik tüm baskılarına rağmen sıradan vatandaşların onların gerçek yüzünü ve diktatörlüklerini görmelerini sağladığını belirterek “Bunlar demokrasi değil, aslında diktatörlüktür. Bu diktatörlükler İsrail’e hiçbir gerekçe göstermeden soykırım yapması için silah veriyor. İşgalci rejime silah sağlamak için ulusal çıkar mazereti kullanılamaz. Masum Filistinli çocukları öldürmekle nasıl ulusal çıkar sağlanabilir? Tüm bunlar mali, ekonomik ve siyasi çıkarlar nedeniyledir. Biden’ın Afrika’daki, Asya’daki diktatörlüklerle hiçbir farkı yok.” açıklamasında bulundu.

İslami İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, dünyanın dört bir yanındaki sıradan insanların liderlerin ve bu uluslararası kurumların yetkin olmadığını gerçekte gördükleri için bilinçlendiklerini, sorunların çözümünün uluslararası kuruluşlardan geçmediğini, ileriye giden yolun, sıradan insanların sokaklara çıkması ve siyasi kurumlarını değişmeye zorlaması ve adaleti sağlamak için ellerindeki yaptırımları ve diğer araçları kullanması gerektiğini belirterek insanlığın sıradan masum insanlar arasında uyanıyor olmasının çok ilginç ve dikkat çekici olduğunu söyledi.

Mesud Şecere, dünyanın bir an önce barış ve huzura kavuşması için Müslümanların, Musevilerin, Hıristiyanların ve herkesin bu suçlara karşı birlik olması gerektiğinin altını çizdi.

Ayrıca Aksa Tufanı operasyonunun aslında bir tsunami gibi olduğunu ve  Filistin meselesine dair daha önce yapılan tüm hesapları alt üst ettiğini İsrail’in işledikleri suçları kibir ve sömürgeciliklerinden dolayı kendileri için doğal gördüklerini oysa İsrail’in Filistinlilere yönelik zulmünün 75 yıldır devam ettiğini bilmek gerektiğini ifade etti.

Komisyon Başkanı, Filistin halkının önündeki yolun ya kıyam etmek yada şehit olmaktan başka çaleri olmadığını çünkü İsrail’in  Filistin halkına karşı baskısının günlük ve parça parça uygulandığını, suların, elektriklerin kesildiğini ve her gün bir veya daha fazla Filistinlinin şehit edildiğini belirterek artık tüm dünya halklarının işgalci rejimin gerçek yüzünü gördüğünü İsrail’i destekleyen Batılı ülke halklarının da onlara karşı olduğunu söyledi.

İslam İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, Siyonist rejimin yetkililerini sorumlu tutacak hukuki tedbirlere ilişkin önlemlerin alınması gerektiğini ancak Gazze’de uluslararası standartlara göre belge toplayabilen bir ekip olmadığından maalesef bunu yapmadıklarını ifade etti.

4186967

captcha